İçeriğe geç
, ,

Fahrenheit 451

Bir dünya hayal edin. İnsanlar hiçbir şeyi merak etmiyor, sorgulamıyor, bir şeyler için heyecanlanmıyor, zevk almıyor ve her söylenen şeyi yapıyor. Kimsenin kitap okumadığı, kitap okumanın yasaklandığı bir dünya…

“Gözlerini merakla doldur ve sanki on saniye sonra ölecekmiş gibi yaşa.”

Fahrenheit 451 modern zamanların en önemli distopyalarından birisidir. Kitap okumanın, evlerde kitap bulundurmanın çok ciddi bir suç olduğu yönetim şeklini, anlatılan bilgilere körü körüne inanan bir toplumu konu edinir.
Kitap adını, kağıdın 451 Fahrenheit’ta tutuşması gerçeğinden almaktadır. Başta kısa hikaye olarak yazılması planlanmış ve adının da ‘itfaiyeci’ olması düşünülmüş fakat daha sonra yazar bu dünyayı ilerletme kararı almış ve ortaya dev bir eser çıkmıştır. Aynı zamanda ünlü Fransız sinemacı, François Truffaut tarafından da sinemaya uyarlanmıştır fakat filmde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu film Türkiye’de “Değişen Dünyanın İnsanları” adıyla gösterime girmiştir.

 

"Yakmak bir zevkti."

Kısaca hikayeden bahsetmek gerekirse:
Guy Montag işini severek yapan, hayatından mutlu olduğunu düşünen, sosyal hayatı olmayan evli bir adamdır. İtfaiyeci olmak onun için gurur vericidir. Kitaptaki gelecekte itfaiyeciler, yangınları söndürmek yerine evinde kitap bulunan insanların kitaplarını veya gerekirse evlerini yakıyor. Montag’ın yaşadığı dönem, teknolojinin tek egemen olduğu bir dönemdir. İnsanlar sadece ekranlarla ilgilenmekte ve bu sayede hayata tutunmaktadırlar. Montag’ın yeni komşularıyla tanışmasıyla hayata bakışı değişir. Yeni komşularının kızı Clarisse o gelecek için çok ilginç biridir. Ailesi ile sohbet eden, sokaklarda dolaşan, her şeyin sebebini merak eden bu kız toplumda ucube olarak nitelendirilse de Montag onunla olan konuşmalarına devam eder ve bu kısa sohbetler ikisi için de rutin hale gelir. Maalesef bundan çok kısa bir süre içinde Clarisse hayatını kaybeder ve Montag’ın toplum ve hayat üzerine
yaptığı sorgulamalar artar. En çok da Clarisse’nin itfaiyecilerin geçmiş yaşamları hakkında söyledikleri onu rahatsız etmektedir. “İtfaiyeciler eskiden kitapları yakmak için değil, yangınları söndürmek için uğraşırlarmış.”

 

Bunun üstüne kitaplarını yok etmeye gittikleri yaşlı bir kadın, Montag’ı tamamen sorgulayıcı bir hale sokuyor. Kadın, kitaplarını çok sevdiğini ve kitapları yoksa kendisinin de yaşamasının bir anlamı olmadığını söylüyor. Bu durumdan çok etkilenen Montag düzene karşı hareket etmeye başlıyor. Her yakmaya gittiği evden kendi kitaplığını oluşturmak için kitaplar topluyor. Montag yakalandığı an ciddi yaptırımlar uygulanacağını bilse de yoluna devam ediyor. Önünü alamadığı duyguları onu, asla tahmin edemeyeceği şeyler yapmaya itiyor. Fakat her şey onun için iyiye gitmiyor.

“İnsanların, uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne var? Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir mi?”

Peki okunması için yazılan kitaplar neden yakılır?
Kitaptaki gelecek Orta Çağ’daki skolastik düşünce yapısı ile de büyük benzerlikler gösteriyor. Her iki dönemde de kitaplar yakılıyor, kitapların yakılması insanların bilgisizliğine yol açıyor, bilgisiz insanlar da diktatörler tarafından kolayca yönetiliyorlar.
Kitapta dikkatimi çeken en önemli şeylerden biri yönetici adı altındaki kitapların yakılmasını savunan üst düzey insanların sürekli kitaplardan alıntılar yapması oldu.

 

Kitabın yarattığı distopik dünyada: Fahrenheit 451 kitabı günümüz toplumunun nasıl bir hal alacağını çok güzel bir şekilde betimlemiştir ve bu dünyanın korkunç sonuçlarını anlatmaktadır.
Distopik eserlerin en büyük katkısı bize gelecekle ilgili korkunç senaryolar sunarak insanların bazı şeyleri sorgulamasını, gözünü açmasını sağlamak ve bu sayede bu korkunç senaryoların sadece kitaplarda kalması için duyarlılık geliştirmesidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Group 6 CopyCreated with Sketch.

More Information?

Fill out your details and we will get back to you as soon as possible.