Formula 1’de Neler Oluyor: Sabotaj mı, Şanssızlık mı?
Formula 1 2022 sezonu tüm heyecanıyla devam ediyor. 20 Mart’ta Bahreyn yarışı ile başlayan maraton, bu yıl daha önceki yıllardan çok daha fazla ilgi çekiyor. Dünya çapında 10 farklı takıma ait 20 araç ve pilotun kıyasıya mücadelelerine sahne olan bu sezonun bu kadar ilgi çekmesine sebep olan olayların en başında ise, Formula 1 tarihinin en eski ve en fazla bilinen takımlarından olan Ferrari Scuderia’nın yaklaşık son 5 yarışta başına gelen talihsiz olaylar dizisi geliyor. O kadar ki, artık bazı otoriteler bu olayların kasıtlı yapıldığını ve Ferrari’nin gözü kara pilotu Charles LeClerc’in sezon başındaki hızlı ve kararlı yükselişini durdurmaya yönelik olduğunu iddia ediyor. Şimdi gelin bu yaşanan durumlara sırasıyla beraber bir göz atalım.
Sadece basit bir spin (mi acaba?): Emilia Romagna Grand Prix
Her şeyin başladığı ancak kimsenin o an fark etmediği bu dönem, 22 Nisan’da Italya Emilia Romagna Grand Prix’sinde başladı. Zaten sezon başından bu yana araca bir türlü alışamadığını belirten ve sürekli ya yarış dışı ya da podyum dışı kalan Ferrari’nin 2. pilotu Carlos Sainz Jr, o gün yağmur altında koşulan yarışın daha ilk turunda McLaren pilotu Ricciardo’nun aracına virajın dışından gelerek temas etmiş ve bu sebeple pist dışına çıkarak çakıl havuzuna saplanmak suretiyle yarış dışı kalmıştı. Üstelik yarışa 2. sırada başlayan LeClerc, aracın start esnasındaki çekiş sorunu yüzünden bir anda 2 sıra kaybetti. Daha yarışın başında tek başına kalan LeClerc, geri kalan kısımda istikrarlı bir duruş sergiledi ve yerini kaybetmeden hatta kaybettiği bir sırayı da geri alarak yarışın 54 turuna 3. sırada girmeyi başardı. Ancak önündeki rakibi Red Bull pilotu Perez’e neredeyse yetişecek iken bir anda kaybettiği direksiyon hakimiyeti, aracın viraj tümsekleri üstünde zıplamasına ve daha sonra spin atarak bariyerlere temas etmesine sebep oldu. Ağır hasarı olmayan araçla piste dönen LeClerc, kanat ve lastik sorunu yüzünden 11 tur kala istemediği halde pite girmek zorunda kaldı ve yarışı 6. sırada bitirdi. Böylece Ferrari için talihsiz serüvenler dizisi başlamış oldu.
Yanlış strateji şansları tüketti: Miami Grand Prix
Ferrari için kusursuz başlayan Miami’de yarışa ilk sırada LeClerc başlamıştı ve arkasında takım arkadaşı Sainz vardı. Ancak Sainz daha ilk virajda yerini Red Bull pilotu Max Verstappen’e verdi. Bu noktadan sonra Red Bull pilotu 9 tur boyunca LeClerc’i neredeyse hiç rahat bırakmadı ve 9. turda yarışın liderliğini aldı. Ferrari takımının bir şeyler yapması gerekiyordu zira her ne kadar kendi araçları viraj çıkışlarındaki en hızlı araç statüsünde olsa da, Red Bull araçları düz yolda onlardan daha hızlıydı. Yarış boyunca LeClerc takım telsizinden strateji değişikliğine gidilip gidilmeyeceğini sorduğunda ise aldığı yanıt hep aynı strateji ile devam edileceği yönündeydi. 41. turda yaşanan Lando Norris ve Pierre Gasly kazasından sonra piste çıkan güvenlik aracı ise Ferrari için bir fırsattı. Hem açılan 7 saniyelik fark bu şekilde kapanabilecek hem yapılabilecek bir stopta lastik değişimi ile LeClerc belki de Verstappen’i geçme şansı bulabilecekti. Ancak Ferrari takımı LeClerc’i pite almadı ve yarışı bu şekilde bitirmesi istendi. Lastik performansının ve yol tutuşunun istediği seviyeye ulaşmaması sebebiyle LeClerc bu yarışı 2. sırada bitirmek zorunda kaldı.
Alarm zilleri hiç bu kadar yakından çalmamıştı: Catalunya Grand Prix
LeClerc’in deyim yerindeyse söke söke aldığı Pole pozisyonundan sonra büyük bir heyecan ile başlayan İspanya yarışı, Ferrari için çok büyük bir fırsattı. Pistin sadece tek düzlüğünün olması, virajlarda en hızlı araba statüsündeki Ferrari’ye inanılmaz bir avantaj sağlıyordu. Nitekim, LeClerc bu avantajı iyi kullandı ve yarışın 27. turuna yaklaşık 15 saniye fark ile girdi. Ama bu yarışı artık LeClerc kazanır düşüncesiyle yarıştaki diğer mücadelelere odaklanan seyircilerin bakışları bir anda tekrar LeClerc’e döndü. Çünkü yavaşlıyordu. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken bir anda takım telsizinden LeClerc’in büyük bir hayal kırıklığı ile bağırdığı duyuldu. Araçta güç kesilmesi yaşanıyordu ve üniteler cevap vermiyordu. Herkes bir umutla pite giren LeClerc’in yarışa dönmesini beklerken, birden araç garaja çekilmeye başlandı. Bu yarış dışı kalmak demekti ve Ferrari için inanılmaz bir hayal kırıklığıydı. Ferrari’de bunlar olurken, Red Bull takımında daha da enteresan şeyler oluyordu. LeClerc’in arkasında yer alan Mercedes pilotu Russell’ı geçen Perez, LeClerc’in yarış dışı kalmasının ardından liderliği almıştı ve harika bir tempoda seyrediyordu. Ancak takım telsizinden gelen bir anons, yarışın sonunda podyuma 2. sırada çıkacak olan Perez’in podyum boyunca yüzünün asılmasına sebep olacaktı. Kendisinden daha fazla hızlanmaması, takım arkadaşı Verstappen’ın birazdan Russell’ı geçerek 2. olacağını ve daha sonra kendisinin Verstappen’e yol vermesi gerektiğini söylüyorlardı. Temposunun çok iyi olduğunu ve bunu kaybetmek istemediğini söylese de takım kaptanı ondan talimatlara uyması gerektiğini söyledi. Böylece İspanya yarışı Verstappen’ın liderliğinde bitti.
Başarı mı facia mı? : Monaco Grand Prix
Bilenler bilir. Formula 1 tarihinin en zor yarışıdır belki de Monaco Grand Prix. Şehrin dar sokaklarından oluşan pist, yıllarca çok ağır kazalara sebep olmuştur ve bir çok pilotun da korkulu rüyasıdır. Hele ki LeClerc için. Aslen Monako doğumlu olan ve bu pisti avucunun içi gibi bilen LeClerc bile bu pistten korkmaktadır ve yıllarca bu pistte yüzü gülmemiştir. Ama bu yılın diğerlerinden çok daha farklı olduğunu size söylemiştim. Sağanak yağmurdan dolayı yaklaşık 1 saat gecikme ile start düzlüğü yerine pit yolundan başlayan yarış, Ferrari’nin 2 pilotunun liderliği ile başladı. Hatta herkes Sainz’ın LeClerc ile bu yıl 2. defa beraber podyuma çıkacak olmasının mutluluğunu yaşıyordu. Ancak 21. turda olanlar, deyim yerindeyse LeClerc’i çılgına çevirecekti. Ferrari takımı bir strateji yaparak yarışı her iki pilot için de tek pit stop ile bitirmek ve böylece süre avantajını elinde tutmak istiyordu. Önce 2. sırada olan Sainz pite çağırıldı. Sonra bir anda aynı çağrı LeClerc için yapıldı. Ama bir sorun vardı. Çünkü LeClerc zaten 19. turda pite girmiş ve ön sırayı takım arkadaşı Sainz’e vermişti. Yine de LeClerc çağrıya uyma kararı aldı ancak tam pit yoluna girdiği esnada pit çağrısı iptal edildi. Nitekim çok geçti. LeClerc bu esnada takım arkadaşının arkasına yanaşmıştı bile. Takım telsizinde konuşmalarının yarısından fazlası sansürlenen LeClerc’in kızgınlığı, sansürlenmediği anda duyulan ses tonundan oldukça belli oluyordu. Bu yapılabilecek en kötü hataydı ve 1. sırada podyuma çıkma şansı olan LeClerc’in yarışı 4. sırada bitirmesine neden oldu. Her ne kadar Ferrari takımı yarış esnasında Twitter’da yaptığı paylaşımda bu pit stopun takım için inanılmaz bir hareket olduğunu söylese de aslında gerçekler açıktı. Ferrari Monako’da resmen çuvallamıştı.
Felaket geliyorum demişti: Azerbaijan Grand Prix
Monako ve İspanya facialarının acıları daha atlatılamamışken gerçekleşen Azerbaycan Grand Prix’i, Ferrari için bir umut olabilirdi. Formula 1 takvimine yeni eklenen ve aslında keskin virajları ile Ferrari araçları için oldukça uygun olan pist, özellikle son günlerde yaşanan olayların ardından iyice hırslanan LeClerc için mükemmel bir fırsattı. Geride kaldığı şampiyonluk yarışına yeniden dönebilir ve sezonun geri kalanında ezeli rakibi Verstappen’e puan sıralamasında biraz daha yaklaşabilirdi. Araçla yaşadığı güvenlik sorunlarına yarışa ilk sırada başlayan LeClerc, ilk virajdaki pozisyon dezavantajından dolayı Perez’e geçmişti ama sorun değildi. Yarışı iyi bir tempoda götüreceği belliydi ama bir sorun vardı. 9. turda takım arkadaşı Sainz’in aracı bir anda güvenlik yoluna dalmıştı. Sarı bayraklar sallanırken araç kamerasından oynatılan tekrarda, araçtan gelen korkutucu ses ve hemen ardından pist dışına çıkışının görüntüleri akıllara anında İspanya’da LeClerc’in yaşadığı olayı getirdi. Sainz’in yaşadığı sorunun aynısı İspanya’da yaşanmış ve LeClerc yarış dışı kalmıştı. Ferrari takımı strateji değişikliğine giderek güvenlik aracı girer girmez LeClerc’i pit alanına çağırdı ve henüz pit stop yapmamış olan Red Bull takımına karşı pit avantajı elde etti. Bu avantaj 14. turda kendisini gösterdi ve LeClerc yarışın liderliğini almayı başardı. Ancak 21. turda bir anda kameralar yine LeClerc’e dönmüştü ve bu sefer manzara daha da korkutucuydu. Araçtan yükselen dumanlar, Ferrari’nin Azerbaycan’da tamamen yarıştaki iddiasını kaybettiğini gösteriyordu. İspanya’da arızalanan 1. güç ünitesinin ardından, bu kez Azerbaycan’da ikinci güç ünitesi olan ateşleme mekanizması arızalanmıştı. Yarıştan çekilen Ferrari’nin yokluğunda 1. ve 2. sıraları alan Red Bull takımı, maksimum puanla Azerbaycan’dan galip olarak ayrıldı ve aradaki fark iyice açıldı.
Yok artık dedirten hamle: Canada Grand Prix
İspanya ve Azerbaycan’da yaşanan olaylardan sonra Ferrari takımı artık bir şeylerin yanlış olduğunu düşünmeye başlamış olacak ki cumartesi günkü sıralama turlarından önce takım tarafından bir açıklama yapıldı ve araçlarda bulunan 3 adet güç ünitesinden 2’si üzerinde güncellemeler yapıldığını ve bu ünitelerin yenileri ile değiştirildiğini açıkladı. Buraya kadar herhangi bir sorun yoktu çünkü Yarış Federasyonu FIA zaten güç ünitelerinde yarış başına 2 kontrol ünitesine kadar değişikliğe izin veriyordu. Yapılan güncellemelerden sonra başlayan sıralama turlarında LeClerc büyük yarışa 5. sıradan başlamasını sağlayacak süreyi yapmıştı ve her ne kadar mutlu etmese de bu durum beklenen bir şeydi. Zira güncellemeden sonra sürücülerin araçlarına alışma sorunları sıkça yaşanan bir durumdu. Ancak sıralama turları 2. seans sonrasında FIA denetmenlerinin araçlarda yaptığı kontrollerde beklenmedik bir değişiklik fark edildi. LeClerc’in aracındaki balans ünitesi de değiştirilmişti ve bu durum yarış kurallarına aykırıydı. Ferrari enteresan bir şekilde güncellemeyi doğruladı ve bu durumu rapor etmeyi atladıklarını açıkladı. Bunun üzerine FIA, LeClerc’e 10 sıra Grid Cezası verdi, bu da LeClerc’in yarışa 15. sıradan başlayacağı anlamına geliyordu. Aldığı grid cezasının ardından Ferrari garajını birbirine katan LeClerc’in yapabileceği bir şey yoktu, tek şey dışında: Ertesi gün, 15. sıradan start aldığı yarışta öylesine üstün bir performans ve strateji uyguladı ki Formula 1 tarihinde ender rastlanacak olaylardan birine imza attı ve 9 sıra birden yükselerek yarışı 6. sırada bitirmeyi başardı. Bu başarısıyla yarışın en iyi pilotu seçilen LeClerc, aslında ne kadar yetenekli bir pilot olduğunu da herkese gösterdi. Takım arkadaşı Sainz da podyuma 2. olarak çıktı.
Strateji hataları, motor sorunları derken son 5 yarıştır Ferrari takımının yaşadığı olumsuzlukları sizin için elimizden geldiğince özetlemeye çalıştım. Yaşanan tüm bu sorunların ağır bir bedeli oldu tabii ki. Şoförler sıralamasında Monako’lu sürücü Charles LeClerc’in puan kaybı 50’nin üzerinde. Ferrari de takımlar sıralamasında çok ciddi kan kaybı yaşadı. LeClerc verdiği röportajda, yaşanan olayların çok moral bozucu olduğunu ama kalan 14 yarışta doğru strateji yapılması ve hataya fırsat verilmemesi halinde durumu toparlayabileceklerini açıkladı. Ferrari takımının kaptanı Mattia Binotto ise takımın yaşadığı olumsuzlukların asla kabul edilemez olduğunu ve bunu düzeltmek için gerekirse sezon sonuna kadar fazla mesai yapacağını açıkladı.