Akıllı Hans
Almanya’nın merkezinde emekli matematik öğretmeni ve onun zeka küpü atı dünyanın en popüler atı olmaya hazırlanıyorlardı. Belki de duymuşsunuzdur Akıllı Hans’ı. Size ilk gizemini vereyim sonra nasıl olduğunu isterseniz tahmin etmeye çalışın.
Hans ona verilen matematik görevlerini, takvimin günlerini takip etmeyi, okumayı ve yazmayı bildiği iddia ediliyordu. Ünleri ile tüm dünyayı gezdiler. Bilim adamları hile yapıp yapmadıklarını gözlemlemek için Hans kurulunu kuruyorlar.. Ama ata soruları soran sahibinin yani Wilhelm von Osten’in yerine geçtiklerinde bile Hans soruları doğru cevaplıyordu. Sahibi o alanda olmasa bile doğru cevabı %86 oranında bulabiliyordu. Yaptığı işlemler ise toplama, çıkarma, bölme, çarpma, 9 Mayıs salı günü ise 19 Mayıs hangi güne denk gelir gibi sorulardı. Ve bu soruları hem toynaklarını yere vurarak yani işitsel olarak ya da yerdeki kağıtlardan seçerek yani görsel olarak cevap verebiliyordu. Çok büyük bir gizemdi çünkü akıllarda ki soru bir at eğitimle çocuk seviyesinde başarılı olabilir miydi?
Burada akıllı Hans sorulan takvim sorusunun cevabını veriyor.
Akıllı Hans toynaklarını vurarak cevaplıyor.
İlk olarak Wilhelm von Osten’in eğitimiyle başlayalım. Çocuklara okulda verdiği eğitimi vererek karatahta ile birlikte çalışmışlardır. 4 sene boyunca sürmüştür bu çalışma ve 9 yaşına geldiğinde Hans artık ünlüydü. Hiç bir zaman yarış veya binek atı olarak yaşamamıştı.
Hans’ı gözetleyen ilk komiteden sonra içinde psikolog Oskar Pfungst da olan yeni bir komite kuruldu Hans’ın zekasının sebebini bulmak için. Oskar hayvan psikoloji üzerine hocası filozof Carl Stumpf’dan eğitim almıştı.
2’inci Komite atın nasıl cevapları bulabildiğini bulmak için onlarca deney yaptılar. Oskar Wilhelm von Osten’dan Hans’ın arkasına geçip kulağına soruyu sormasını istemiştir. Çok şaşırtıcı bir olay olur ve Hans cevap veremez. Çözebildiniz mi gizemi?
Hans sahibinin yüzünü görmediği ya da sahibinin cevaplarını bilmediği sorularda ilk başarı oranı %50’nin altına düştü. Bu gelişmeden sonra kimsenin ifadelerini görmezse neler olacağı merak ediliyor. Bir at için %50 hala çok iyi bir orandı. Hem Wilhelm von Osten hem de seyircinin cevabını bilmediği sorularda Hans’ın başarı oranı %6’ya düşüyordu.
Bu olaydan sonra Oskar Hans’ın üstün bir zekası olmadığını ama olağanüstü bir gözlem yeteneğini olduğunu söylemiştir. Saniyeler hatta milisaniyeler içinde hem sahibinin hem seyircilerin gözlerinden, kaş hareketleri gibi mimiklerden doğru cevabı bulabiliyordu.
Kaynakça
-
“BERLIN’S WONDERFUL HORSE; He Can Do Almost Everything but Talk—How He Was Taught” (PDF). The New York Times. 4 Eylül 1904. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2020.
Previous
Next
Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on whatsapp
WhatsApp