Eros İntikam Alıyor
Apollon ve Daphne hikayesi; müzik, şiir, sanat, güneş, kehanet tanrısı ve büyük bir savaşçı olan Apollon’un insanlığı korkutan büyük yılan Python’u öldürmesinden hemen sonra gerçekleşti . Böylesine güçlü bir düşmana karşı kazandığı zaferden sonra Apollon kibirle doluydu. Aşk tanrısı ve aynı zamanda ünlü bir okçu olan Eros’u gören Apollo, onunla alay etmeye başladı:
“Aptal çocuk, bir adamın silahlarıyla ne yapıyorsun?”
Apollo, Eros’un bir okçu olarak ün kazandığını fark ediyor ve kendi şanının çaldığını hissediyordu. Python’u yendikten sonra, sadece kendisinin bir yay ve bir ok kılıfı tutmaya layık olduğuna inanıyordu.
‘’ Kesinlikle vahşi hayvanlara vurabilir, düşmanlarımı yaralayabilirim ve kısa bir süre önce, vebalı göbeğiyle birçok dönümü kaplayan şişmiş Python’u sayısız okla yok ettim. Yakıcı damganla aşkın gizli ateşini karıştırmaya niyetli olmalısın, zaferlerime sahip çıkmaya değil!”
Aşk tanrısı bunu saldırganca karşılamadı.
“Her şeyi vurabilirsin Apollo, ama benim yayım sana çarpacak. Tüm canlı yaratıklar tanrılardan ne kadar aşağıysa, o derece senin şanın benimkinden daha azdır.”
Eros, Parnassus Dağı’nın bir kayasına tırmandı ve iki ok fırlattı: biri keskin ve altın uçlu, diğeri ise kör ve kurşun uçluydu. Keskin, altın uçlu ok, Apollon’un kalbini deldi ve nehir tanrısı Peneus’un kızı olan su perisi Daphne’ye karşı tutkulu bir aşk aşıladı. Daphne’yi kurşun okla vurdu ve ona Apollo’ya karşı bir nefret aşıladı.
Apollo’nun Aşkı Daphne’nin İğrenmesiyle Buluşuyor
Daphne, aynı zamanda Apollon’un ikizi Tanrıça Artemis’in avcılarından biriydi. Artemis; vahşi doğa, avcılık, okçuluk ve ay tanrıçasıdır. Bekarete çok önem verir. Hiçbir erkek veya satir asla Artemis ve avcılarına yaklaşamazdı. Daphne de kendini avlanmaya, iffet ve bekaret talep eden tanrıça Artemis’in yasalarına uymaya adamıştı.
Eros’un oklarına geri dönersek, ikisinin de özel yetenekleri vardı. Apollon’a çarpan, aşk ve yoğun tutku okuydu. Okun çarptığı an Apollo, Daphne’yi vahşi doğada avlanırken gördü ve tutkusuna hakim olamayarak onun peşinden gitti. Ancak Daphne’ye isabet eden ok, perinin kalbini karşısına çıkan tanrıya karşı tiksintiyle dolduran bir oktu.
Eros’un intikamı acımasızdı. Apollo, ondan varlığının her parçasıyla nefret eden bir kadına delice aşıktı.
Apollon’un Daphne’ye olan sevgisi o kadar güçlüydü ki, kehanet tanrısı kendi geleceğini tahmin edemedi. Duyguları kontrol edilemezdi. Olduğundan daha da güzel ve erdemli gördüğü periye yaklaştı. Ona iltifatlar dizmeye başladı. Ama Daphne onun varlığına bile dayanamadı. Apollon düzgün bir yanıt alamadan Daphne kaçmıştı.
“Bekle peri, Peneus’un kızı, sana yalvarıyorum!” diye bağırdı Apollon ama Daphne arkasına bakmadı bile.
Tanrı, Daphne’ye durması için yalvarmaya devam etti. Ona tehdit oluşturmadığını ve niyetinin iyi olduğunu açıklamaya çalıştı:
“Seni kovalayan ben, senin düşmanın değilim. Peri, bekle! Bir koyun kurttan, bir geyik dağ aslanından böyle kaçar, […] ama beni seni takip etmeye iten şey aşktır! Zavallı ben!”
Trajik Son
Daphne koştu, Apollon kovaladı. Daphane sonunda yoruldu ve bir uçurumun kenarında durmak zorunda kaldı. İki seçeneği vardı: ya atlayıp ölmek ya da tanrıyla beraber olmak.
Burada efsane ikiye ayrılıyor: Birinde babası Peneus’dan yardım istediği, birinde de toprak ana Gaea’dan yardım istediği anlatılıyor. İki efsanede de yardım isteği karşılık buluyor ve aynı sona bağlanıyor.
“Bana yardım et baba! Akarsuların ilahi güçlere sahipse beni değiştir, çok istenen bu güzelliği yok et!”
Babası Daphneye acır. Apollon tam kızı yakalayıp kollarını beline dolandığı sırada Daphne bir defne ağacına dönüşür. Apollon birden bir ağaca sarılmakta olduğunu , okşadığı saçların yapraklara dönüştüğünü fark eder.
Daphne’nin dönüşümü bile Apollon’un sevgisini azaltmaz. Tanrı, ağacın yapraklarını eline alır ve ağacın odununu öptükten sonra fısıldar:
‘’Madem benim gelinim olamazsın, benim ağacım olmalısın! Ah güzel peri, seni asla unutmayacağım. Sen benim tek gerçek aşkımdın. Neşeli sesler zaferleri alkışlarken ve Capitol onların uzun geçit törenlerine tanık olurken, Romalı generallerle birlikte olacaksın. Nasıl ki benim başım kesilmemiş saçlarıyla hep genç kalıyorsa, sen de ölmeyen yaprakların güzelliğine sahip olacaksın. Bundan sonra sen sonsuza dek zaferin sembolü olacaksın ve yaprakların başımı süsleyecek”
Ve gerçekten o zamandan beri, defne Apollon’un kutsal ağacı oldu. Delphi’de kahin; kehaneti, ilahi bilgiye çevirmeden önce defne yapraklarını çiğnerdi. Ayrıca antik çağda Olimpiyatlardan sonra en önemli ikinci oyun olan Pythian Oyunları’nın ödülü de bir defne tacıydı.
Kaynakça: https://www.thecollector.com/apollo-and-daphne
https://en.wikipedia.org/wiki/Apollo_and_Daphne
Bu yazıyı beğendiyseniz bir şarkı hikayesine de göz atmak isteyebilirsiniz: https://xn--entelektel-heb.com/dolly-parton-jolene-hikayesi/